27 Aralık 2013 Cuma

AKALAZYA HASTASI OLUP HAMİLE KALAN VE 34 HAFTALIK DOĞUM YAPAN ANNE...

İki bebeğimin kaybından sonra tedavi sonucunda olan ve dünyaya gelmek için bana sabırla tutunan küçük kahramanım o benim...

Akalazya Hastalığımı bilmeden evlat sahibi olmak için çok uğraştım. Kayıplarım oldu pes etmedim sabırla tedavime devam ettim ve sonunda 27 temmuz günü hayatımın en güzel haberini sevgilimle tanışma yıl dönümüzde aldım bastan inanamadım. Telefonla öğrenmek için aradığımda  üç haftalık hamilesiniz deyince ya hamile miyim deyip soka girmiştim...O an heyecandan ölebilirdim.Hemen doktorumu arayıp ne zaman gelmem gerektiğini sorduğumda bir ömür geçti kontrole gidene kadar sanki...
                                                                         üç aylık efe

Büyük gün geldiğinde bebeğim beni görecekmiş gibi hazırlandım en unutulmaz ve duygulu karşılaşma olduğunda daha önce  kaybettiğim bebeklerim aklıma gelince minicik atan kalbini görünce anladım ki bu sefer oldu bırakmıcak beni dedim veeee
Asıl hikaye bundan sonra başladı bizim için...


                                                                                           


İlk üç ayımızı düşme tehlikesi nedeniyle yatarak geçirmenin ardından dördüncü ve beşinci ayda  rahatladım desemde şeker yüklemesinde şekerim çıkınca diyete başlamak zorunda kaldım..
Akalazya hastalığımı bilmeden hamileliğimi sürdürürken hem şeker diyeti bide üstüne yemek yiyemediğimden dolayı dört kilo alarak bitirdim hamileliğimi altıncı ayına yaklaştığımda doktor kontrolünde başımdan kaynar sular dökülmüştü efe ters dönmüş nerdeyse doğum yolunda hızla ilerliyordu benim yapmam gereken tek şey ise hiç yerimden kalkmadan sabırla beklemekti hem de tamtamına iki buçuk ay boyunca bir yatakta sadece özel ihtiyaçlarımı ve doktor  kontrolümden başka dışarıya çıkmadan 34 haftalık olana kadar gelmiştim ki benim anlamadığım kasılma denilen ama benim şişiyorum diye ifade ettiğim olayla hastanenin yolunu tuttum sonuç sancılar %100 ve maalesef doğum başlamıştı durması ise imkansız olduğundan hemen doktorumun vakit kaybetmeden efenin akciğerleri gelişsin diye iğneleri vuruldu gereken bütün tahliller yapıldktan sonra benim istemem üzere genel anesteziyle sezeryana karar verildi...Uyutulmak istememin bir tek sebebi vardı. Oda doğduğunda ya ağlamassa ben buna dayanamam dediğim için bir kaç saatliğine uyumak en güzeliydi..

 21 Şubat salı günü saat 20:45te 2230 gram ağırlığında dünyaya geldi küçük kahramanım.
 

Sezeryan olduğum için kendime geldiğimde doğduğunda ağladımı diye sormamdı aile doktorumuz AYŞE BÜYÜKÖGÜT  elimden tutarken bana oğlun çok iyi sakın korkma dediğini duyar gibim kulaklarımda ve beni odama çıkardıklarında bütün ailem odada ve kolidorda bekliyorlardı sanki  bayram yeri gibiydi.Ama ben heyecanla beklerken küçük kahramanımı yanıma gelmesini iki gün sancılı bekleyişden yorgun düşmesi nedeniyle iki saat sonra ben görmeye gittim.İlk bebek yoğun bakımda karşılaştık o kadar küçük elleri vardı ki tek söylediğim cümle
"Sen Nasıl Büyüceksin"  dememin üzerinden tamtamına 22ay geçti büyüdü küçük kahramanım artık neler neler yapmıyor ki çok şükür çok sağlıklı benim tek yaşam kaynağım onunla yaşamadığım her saniye benim için çok değerli ve kıymetli nefes aldığım sürece..

Zor geçen hamilelik ve efe sekiz aylık olduğunda hastalığımdan dolayı ayrı kaldığımız bir ayımız bizi birbirimize daha da bağladı...
Ben mutluyum huzurluyum ailemle sevgilimle ve küçük kahramanım efeye..


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder